Doğal doğum, yeterince hazırlanmış ve desteklenen kadınların rutin tıbbi girişimler olmaksızın vajinal doğum yapabileceği inanışına dayanmaktadır. Bu doğum şeklinde, özellikle ağrı kesiciler, epizyotomi gibi cerrahi girişimler, forseps/vakum kullanımı ve sezaryen minimumda tutulmaya çalışılır. Tıbbi girişimler yerine annenin ağrıyla baş etmesine yardımcı olacak ve doğumun kolayca ilerlemesini sağlayacak zihin-beden bağlantısına dayanan çeşitli yöntemlere başvurulur. Bu yöntemler arasında relaksasyon teknikleri, nefes egzersizleri, hipnoz, akupunktur, görselleştirme, sıcak/soğuk uygulamaları, hidroterapi, fiziksel hareketler, masaj ve değişik doğum pozisyonları yer almaktadır. Doğum süreci hakkında bilgilendirilen, öğrendiği yöntemlerle ağrıyla baş edebilen ve vücudu üzerinde kontrol sağlayabilen kişi ağrıyı tamamiyle olumsuz olarak algılamak yerine doğumun gerekli ve doğal bir unsuru olarak nitelendirir. Bu şekilde doğuma aktif olarak katılma motivasyonunu da gösterebilir. Bu durum aynı zamanda kadının kendini güçlü hissetmesini de sağlar. Ek olarak, bu süreçte, kadını cesaretlendirecek, destekleyecek ve birebir ilgilenecek birinin (ebe ya da ‘doula’) varlığı çok önemlidir.